19 Aralık 2013 Perşembe

Son Kuşlar Kitap Özeti

                                                 



Kitapda birbirinden bağımsız 20 yazı bulunduğu için tüm yazılar kısa kısa açıklanmıştır.

Son Kuşlar
Normalde seven iyi biri olan bir adamın kuşların karşısında canileşip kuşların kafasını kopardığını,adada yaşayan bir adamın küçük çocuklara para karşılığı çimleri söktürdüğü,canilik yapan bir adam yüzünden 2 yıldır adaya kuşların uğramadığını anlatıyor yazar.



Bulamayan
Yazar arşimet kanunu bir adama kanıtlamaya çalışıyor adam sonunda pes ediyor.

Yaşayan
Evinden sahildeki balık tutan adamları gözlemliyor yazar, onların balık tuttukları andaki sevinçlerini,yüz ifadelerini,iş yaparkenki hallerini gözlemliyor. Balıkları pay ederkenki açgözlülükten bahsediyor.

Kendi Kendine
Yazar denize çok yakın bir yere oturmuş,doğayı ve çevresindeki insanları gözlemliyor,betimliyor.

Radyoaktiviteli Röpartajlı Hikaye
Yazar,eskiden suyu sayesinde meşhur olan fakat şimdilerde kimsenin uğramadığı bir köye gidiyor. Köyü gözlemliyor,betimliyor,köyün çok gelişmiş bir köy olduğunun kanısına varıyor.

Bir Kaya Parçası Gibi
  Yazar, Barba denilen arkadaşıyla balığa çıkıyor.Sandalda balık tutmaya çalışıyorlar,sohbet ediyorlar.Yazar betimlemeleri ile gözlerimlerini okur ile paylaşıyor.

Gün Ola Harman Ola
Yazar,Mercan Usta ile yemek yiyiyor,konuşmalarını ve betimlemelerini okurlarla paylaşıyor.

Ağıt
 Yazar ıstakoz avcısı ile beraber denize açılıyor.Pis bir canlı olmasına rağmen ıstakozun çok pahalı bir yiyecek olduğunu bu yüzden de ıstakoz avcısının bile 4-5 kere yediğini söylüyor.Her zamanki gibi denizi vs. betimliyor.

Balıkçısını Bulan Olta 
Yazarın evde otururken canı sıkılıyor,can sıkıntısı gidermek için balık tutmaya karar veriyor.5 liraya bir olta alıp adadaki bir sahile gidiyor,balık tutmaya çalışıyor fakat pek de başarılı olamıyor. Sigara ve simit keyfi için oltayı orada bulun bir gence emanet ediyor. Emanet ettiği adam ise bir sürü balık tutuyor, bir süre sonra ise oltayı hafiften kaçırmaya çalışıyor.Bunu fark eden yazar ise şakayla karışık oltayı adamdan alıyor.

Barba Antinos
 Yazar, Duvarcı Barba Antimos'un işini çok iyi yaptığını,ülser hastası olduğunu ve mütevazı olduğunu anlatıyor.

Haritadaki Bir Nokta
 Yazar yaptığı pis işlerden dolayı kendisini düzeltebileceğini düşündüğü ailesinin adasına dönüyor.Burada namuslu şerefli insanların olduğunu anlatıyor.Balıkçıların yanına gidiyor ve pay kısmındaki aç gözlülüklerden bahsediyor.

Sivriada Gecesi
Yazar,tövbe etmeye gittiği adadaki tayfa ile denize açılıyor. Gece yemek yiyorlar,balık tutuyorlar vs. Tayfa yazara iş yapmadığı için kızıyorlar.Yazarın ellerinde ise önceden gördüğü diğer martılardan çok farklı olan bir martı ölüyor,yazar bu duruma çok üzülüyor.

Sivriada Sabahı
Tayfa güneşle birlikte kalktıktan sonra iş yapmaya başlıyor; Martı yumurtaları topluyorlar,sakat bir tavşan yakalıyorlar vs. Yazar ise tayfanın reisi ile balık tutmaya çalışıyor fakat pek de başarılı olamıyor, reis yazarla dalga geçiyor.

Türk Ülkesi
Yazar bir türk ülkesine gidiyor,ülkeyi eleştiriyor,insanlarını beğenmediğini söylüyor.

Yandan Çarklı 
Sevgi ve saygı hakkında bir mololog yazmış yazar.

Pay
Yazar, tayfa arasındaki payda geçen bir tartışmayı anlatıyor. İnsanlarıın bencilliğini ve aç gözlülüğünü ortaya koyuyor.

Korentli Bir Hakye
Yazar Yunanlı bir  yazarla karşılaşıyor ve birbirlerinin hikayelerinin konularında kendi diliyle sözleriyle anlatıyorlar.Yazar da bu bölümde bize Yunanlı yazardan etkilenerek yazdığı hikayeyi bizimle paylaşıyor.

Kırlangıç Yunasındaki Kadın
Kahve yöneten bir kadından bahsediliyor. Saçlarını hiç toplamadığını söylüyor yazar.Kahvede bulunan kırlangıç yuvasına da dikkat çekiyor yazar.

Dondurmacının Çırağı
Yazar, insanların sürekli birbirlerinin kusularını aradağını,birbirleriyle küstüklerinde bile üzüntü duymadıklarını hatta mutlu olduklarını söylüyor ve küçükken dondurmacının çırağıyla yaşadığı dostluğu anlatıyor.Böyle dostlukların olması gerektiğini söylüyor.
 


Kitabin Dil ve Üslubu:
• Hikaye 1 kişi ağzından anlatılmıştır.
• Yazar tasvirlere ve gözlemlere sıkça yer vermiştir.
“Bir küçük koyun hemen beş on metre yukarısında, bir apartman terası kadar ufak bu kır kahvesinin tahta masaları üstünde hala karıncalar gezer. Hâlâ sinekler kahve fincanının etrafına konarlar.”
• Kişiselleştirmelere yer verilmiştir.
“Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz.”
• Daha çok manologlar hakimdir. Yazar kendi konuşur. Sadece çimleri söken çocuklarla arasında bir konuşma geçer.
Yazarda Abdülhak Hamit’in “Hoşnişinan”ında gördüğümüz tabiat hayranlığı görülmektedir. Hamit de tabiatın güzellikleri içerisinde kuş seslerini dinleyenlerin ruhlarını dinlendirdiğini dile getirir.
Yazarda da “Halbuki sonbahar kocayemişleri, beyaz esmer bulutları, yakmayan güneşi, durgun maviliği, bol yeşili ile kuşlarla beraber olunca, insana, sulh, şiir, şair, edebiyat, resim, musiki, mesut insanlarla dolu anlaşmış, sevişmiş, açsız, hırsız bir dünya düşündürüyor. Her memlekette kıra çıkan her insan, kuş sesleriyle böyle düşünecektir” cümlelerine baktığımızda aynı duyguyu görürüz.





3 yorum:

  1. çok teşekkürler hiç bir yerde yoktu :)

    YanıtlaSil
  2. Hiç bir yerde yok gerçekten çok teşekkür ederim,sayenizde sınavdan iyi alıcam :D

    YanıtlaSil
  3. Çoook ama çook teşekkür ederim.Kitaptan hiçbir şey anlamamıştım bu site sayesinde öğretmenin verdiği kitap tanıtma projesini yapabileceğim.

    YanıtlaSil